Cumhuriyet Halk Partisi Giresun Milletvekili Selahattin KARAAHMETOĞLU Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN'ın yazılı olarak yanıtlaması için soru önergesi verdi. 29 Ağustos 2013 tarihli yazılı soru önergesinde Giresun Milletvekili Selahattin KARAAHMETOĞLU ;
Kaynak : http://www.tbmm.gov.tr/guncel_yazili_sorular.htm
Faiz dışı gelirlerle abad olan lobiler var diyerek işaret ettiğiniz Bankaların iktidarınızda yeni bir kar rekoru kırdığını, Bankacılık sektörünün dönem net karının, yılın ilk altı ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,7 artarak, 13 milyar 859 milyon liraya yükseldiğini BDDK'nın " Türk Bankacılık Sektörü Genel Görünümü - Haziran 2013" raporuyla kamuoyu da öğrenmiş bulunmaktadır. Sektörün karı bir yıl içinde 2,3 milyar lira artış göstermiştir. Yine dönem net karındaki dikkat çekici artışta, son dönemde çok tartışılan komisyon ve hizmet gelirlerindeki artış önemli bir rol oynamaktadır. Bankaların komisyon ve hizmet gelirleri, bir yıl içinde 1,8 milyar liralık artışla 9,3 milyar liradan 11,1 milyar liraya, faiz dışı gelirleri de bir yıl içinde yüzde 16,8 artarak, 16,3 milyar liraya çıktığı ifade edilmektedir. Son yıllarda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve BDDK'ya ve Tüketici Örgütlerine yapılan şikayetlerin en başında faiz dışı gelir kalemlerinin 30'dan 60'a yükselmesi karşısında yaptığınız açıklamalar ve herhangi bir düzenleme yapmamamız bir çelişki oluşturmaktadır. Görülmektedir ki bankacılık sektörü en büyük karı müşterilerden aldığı ücret ve komisyonlardan kazanmakta ve bunun oluşturduğu tepkiler karşısında siz ve bakanlarınız açıklamalar yapmaktasınız ;
1. Bankaların zatialinizin de şikayet ettiğini durum karşısında yasal düzenleme, müşterileri koruyacak şekilde mevzuatta düzenleme yapma imkanı yok mudur? İktidarınız, şikayet ettiğiniz faiz ve faiz dışı lobiye muhtaç mıdır ki halen bir düzenleme yapılmamıştır?
2. 11 yıldır iktidarda kalmanızı sağladığı iddia edilen mali sermayenin, karının azalmasının partinize zarar vereceği görüşü sizi endişelendirmekte midir?
Kaynak : http://www.tbmm.gov.tr/guncel_yazili_sorular.htm
Faiz dışı gelirlerle abad olan lobiler var diyerek işaret ettiğiniz Bankaların iktidarınızda yeni bir kar rekoru kırdığını, Bankacılık sektörünün dönem net karının, yılın ilk altı ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,7 artarak, 13 milyar 859 milyon liraya yükseldiğini BDDK'nın " Türk Bankacılık Sektörü Genel Görünümü - Haziran 2013" raporuyla kamuoyu da öğrenmiş bulunmaktadır. Sektörün karı bir yıl içinde 2,3 milyar lira artış göstermiştir. Yine dönem net karındaki dikkat çekici artışta, son dönemde çok tartışılan komisyon ve hizmet gelirlerindeki artış önemli bir rol oynamaktadır. Bankaların komisyon ve hizmet gelirleri, bir yıl içinde 1,8 milyar liralık artışla 9,3 milyar liradan 11,1 milyar liraya, faiz dışı gelirleri de bir yıl içinde yüzde 16,8 artarak, 16,3 milyar liraya çıktığı ifade edilmektedir. Son yıllarda Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ve BDDK'ya ve Tüketici Örgütlerine yapılan şikayetlerin en başında faiz dışı gelir kalemlerinin 30'dan 60'a yükselmesi karşısında yaptığınız açıklamalar ve herhangi bir düzenleme yapmamamız bir çelişki oluşturmaktadır. Görülmektedir ki bankacılık sektörü en büyük karı müşterilerden aldığı ücret ve komisyonlardan kazanmakta ve bunun oluşturduğu tepkiler karşısında siz ve bakanlarınız açıklamalar yapmaktasınız ;
1. Bankaların zatialinizin de şikayet ettiğini durum karşısında yasal düzenleme, müşterileri koruyacak şekilde mevzuatta düzenleme yapma imkanı yok mudur? İktidarınız, şikayet ettiğiniz faiz ve faiz dışı lobiye muhtaç mıdır ki halen bir düzenleme yapılmamıştır?
2. 11 yıldır iktidarda kalmanızı sağladığı iddia edilen mali sermayenin, karının azalmasının partinize zarar vereceği görüşü sizi endişelendirmekte midir?
3. Anayasa'nın 167. maddesi "Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının sağlıklı ve düzenli işlemelerini sağlayıcı ve geliştirici tedbirler alır; piyasalarda fiili veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi önler." biçiminde düzenlenmiştir. Bankaların fahiş ve spekülatif faiz uygulaması karşısında vatandaşlarımızın sömürülen parasının suçlusu kimdir? İktidarınız sorumluluk sahibi değil midir? Bütün suçlu bankalar mıdır?
4. Son olarak bankalar tarafından müşterilerine gönderilecek sms ve yapılacak telefon görüşmelerinin tüketiciye fatura ettirilmesi haklı tepki görmüş ve aklı ve sabrı zorlayan ben yaptım oldu anlayışının bir örneğidir? Gelinen bu noktada vatandaşlarımıza tavsiyeniz nedir? SMS ve Telefon ücretlerinden kurtulmanın tek yöntemi telefon hatlarının iptali midir? Faiz dışı diğer kalemlerde olduğu gibi bu hususta da vatandaş hakkını tüketici hakem heyetleri ve mahkemelerde mi aramalıdır? Yuttaşlarımıza bu konuda tavsiyede bulunur musunuz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder